Akıllı telefonların artık hayatımızın bir parçası olduğunu kabul ettiğimizden beri, mobil platformlarda çalışan oyunlar da bir parçamız oldu. Kimileri bulduğu her boşluğu oyun oynayarak, bölümleri geçmeye çalışarak harcıyor. İnsan hayatını bu denli değiştiren uygulamaların neden bu kadar bağımlı yaptığı araştırıldığında ortaya ilginç sonuçlar çıkıyor.
Amerika’da uzman Psikologlar tarafından yapılan bir araştırma ile geliştiricilerin oyunlarında kullandığı bağımlılık yapan gizli öğeleri konuştu. Sonuç ise çok şaşırtıcı. Geliştiricilerin bağımlılık sırrı, doğru renk kombinasyonlarını kullanarak, basit oynanış mekaniklerine sahip düşük grafikli oyunlar yapmak.
Bağımlılık yapacak bir mobil oyun geliştirmenin en büyük sırrı, mobil oyuncunun telefonu ve tableti ile neler yaptığını anlamak. Akıllı telefon ve tablet kullanıcıları, cihazlarıyla çok fazla şeyi aynı anda gerçekleştiriyor. Bu yüzden geliştiricilerin, oyunculara yaptıkları şeye ara verip oyun oynama ve istedikleri zaman yeniden diğer şeylerle ilgilenme özgürlüğünü sunan oyunlar tasarlamaları gerekiyor. Bunun yanında strateji planlaması, ve kaynak yönetimin sağlandığı strateji oyunları ise kullanıcıyı daha fazla kazanmalıyım, istediğim silahı ya da zırhı alabilmek için çok savaş kazanmalıyım psikolojisine büründürüyor.
İnsan yapısı göz önüne alındığında gerçek hayatta hepimiz bir şeyler kazanma, başarma arzusuyla yanıp tutuşuruz. Özellikle, sosyal hayatında daha silik karakterli olan bireylerin, internet ortamında daha fazla görülmesinin sebebi de budur. Kişi, kendi hayatında başaramadığı her noktada, kendine olan güven eksikliğini, içindeki haz duygusunu bu tarz platformlarda kapatmaya çalışır. Elbetteki bu sadece sanal bir özgüven hissi sağlar ama gerçekle karıştırılması, özellikle günümüzdeki teknolojik ortamların gerçeklik etkisi düşünüldüğünde, çok kolaydır. Akıllı telefonlar hayatımıza girmeden önce nasıl ki televizyon programlarıyla insanların bağımlılık sahibi edilmeye çalıştığını görüyorsak şimdi benzer bir durum bu platformlarda da geçerli.
Gittikçe yenilenen ve gelişen yazılım sektörü ve yazılım sektöründe insan psikolojisinin analizlerinin daha fazla yapılıp, bu analizlere göre yazılımlar ve oyunlar ortaya çıktığından dolayı bir bakıma kendimizi çaresiz hissedebiliriz. Ancak, bağımlılık denen şey her ne olursa, size sunulanlar ne kadar şaşalı olsa da kişinin kendi beyninde bitiyor. Teknolojinin hayatın merkezi değil, hayatın bir yardımcısı olduğu gerçeğini, kendimize kabul ettirmeliyiz ve bu uygulamaları da bu bilinçle kullanıp oynamalıyız.